13 Şubat 2010 Cumartesi

Kuş evi


Çocukluk hatıralarımdan kalma kartpostallarda görüp beğendiğim emigan korusunu görmek, içimde pembe bulutlu bir istek olarak gezdi durdu benimle, nihayet yine İstanbul'a yolum düştü bir gün, işleri biraz erteleyip, pembe bulutlu hayalimin peşinden gittim.

Arkadaşımla emirgan korusuna ulaştığımda ilk pembe köşkle karşılaştım. Restore edilmiş, boğaza daha yakın, ama işlevsizdi.

Arkasından sarı köşkü gördük, daha yukarda boğazı daha net ve uzaktan görüyor, boğazın mavisinden gözünüzü alamadığınız gibi, emirganın yeşilinden de gözlerinizi uzaklaştıramıyorsunuz.


Uygun fiyatlarla bir yemeğin ardından demli bir çay bizi İstanbul'un doğal ve tarihi güzellikleriyle bütünleştirdi.


Hidiv İsmail Paşa tarafından yaptırılan parkın içindeki Sarı Köşk, Şale üslûbunda olup bir kuş evi görünümünde. Türk insanının geleneksel yaşama düzeni olarak bir sofa etrafinda toplanan plan şeması uzun yıllar değişmeden sürdürülmüş, Ünlü Osmanlı mimarı Serkiş Balyan tarafından tasarlanan yapıda tavan ve duvar süslemeleri, büyük yüksek kapı ve pencereler, iç mekanlarda parlak renkle zenginleştirilmiş, İç tavanda çiçek motifleri yağlı boya figürler, dış cephe süslemeleri oyma el sanatı. Sarı rengi beyazla birlikte motife edilerek bir kuş evini andırır şekilde dekore edilmiş.

Yürümek için biraz daha yukarı çıktığımızda Beyaz Köşk'ü görürsünüz. Şimdilerde kongre ve toplantılar için kullanılıyormuş.

Ben kasım ayında gidebildim, sanırım ilkbaharda daha bir güzel olur.

Evet bir tatlı bir huzur almaya ihtiyacınız varsa, Emirgan'a gitmenizi isterim.