31 Ocak 2008 Perşembe

çocuk sevinci


Ne allı tüllü süslemelerle donatmışım
Güller saçmışım üstüne
Kanatlar takmışım, balonlar uçurmuşum
Ben de peşinden uçmak istemişim

Damlalar damlamış yüreğimin üstüne
Serçeler kırlangıçlar uçmuş içimden
Saraylar kurmuş, köşkler döşemişim
Konfetiler saçmışım üzerimden

Yağmur yağmış mutlu olmuşum,
Kar yağmış sevinmişim, kollarımı açmışım gökyüzüne
Kendi etrafımda dönüp durmuşum
Çocuklar gibi sevinçli, onlar kadar masum...

nilufercicegi-31.01.2008

30 Ocak 2008 Çarşamba

üzdüğüm kadar,


Bulmak kolay ama korumak zor,
İnandın ama savunacak kadar mı?
Saygı duydun ama kaybedecek misin
Sevdin diyelim, üzersem bir gün!

Dostluk aldın ama, dost oldun mu
Hediye aldın ama sen de verdin mi
Paylaşmayı paylaştın
Bütün bunlar seni mutlu etti

Sende mutsuz etmek istemezdin
Ama ettin işte,
küçük pişmanlıklarımın yerine
Büyük üzüntüler biriktirdim

Allah'dan dostlar kırılmıyor
Benim üzmelerime
Benim kendimi üzdüğüm kadar

nilüfercicegi - 30.01.2008

29 Ocak 2008 Salı

26 Ocak 2008 Cumartesi

TESLİMİYET


"İnsanın gerçek mücadelesi başka insanlarla olan kavgaları değil,
Sonsuzlukla olan kavgasıdır--hatta buna kavga bile denilemez,
Özünde teslimiyettir bu."

Carlos Castaneda-Yaqui Kızılderililerinin Bilgi Yöntemi Kitabından

22 Ocak 2008 Salı

BAHANE


BAHANE

ben özlemedim ki seni
kedi özledi
çağır onu gelsin diye
bana kedi söyledi

çok severmişsin onu
doyamaz öpermişsin
sarılıp uyurmuşsun
nasıl özlemesin ki seni

o da çok severmiş hani
derdinde yanındaymış
sevincinde o da mutlu
sen özlemedin mi onu

ben istemedim gitmeni
kedi istedi
sonra pişmanım diye
bana kedi söyledi

çok pişmanım diye
bana kendi söyledi

sen bilirsin bu kedi karşılıksız sevdi seni
belki de her kedi gibi biraz bencildi
sen de itiraf et hadi suç biraz da senindi
dayanamıyorum de hadi çok beklemesin bu kedi
dayanamıyorum de hadi çok özlemesin bu kedi

söz AYLİN ATALAY
müzik CANDAN ERÇETİN
düzenleme ALPER ERİNÇ
ney EYÜP HAMİŞ
gitarlar ve bas ALPER ERİNÇ

bir şarkı sözü

21 Ocak 2008 Pazartesi

Bazen,



Bazen neşelemek gelmez içinden,
susarsın, susmak daha kolaydır ya,
Dünya dönmez, zaman geçmez
Sabrından son damlaları harcarsın
Ya da öyle sanırsın.
Ümitlerin yerini karamsarlık alır
Madalyonun olumsuz tarafını görürsün
Sevinci aramaya çıkmazsın
Yorulmuşsundur
Uyuyamazsın, uyusanda kabus

Bazen müziğe sarılırsın,
Kitap okursun bırakırsın,
Nedensiz sanırsın yaşadıklarını
Ama bilirsin
Biriktirmişsindir şüpheleri
Oluru olmazı düşünüp
Dert etmişsindir kendine yok yere

Yaşadığın ülkeyi görmez
Ufukta bir tılsımlı dünya hayallenirsin
Olmadığını bile bile

Sağlığın yerindedir ya anlamazsın
Sende olmayana hayıflanırsın arada

Dingin olduğunu görürler
Düşünceli, bir o kadar uzak
Söz geçmez sana ne deseler

Nasıl atlatacağını bilmeden
Yalvarasın gelir bu zaman geçsin diye
Nedenini bilmediğin,
Sıkıldığın bir zamanın...

nilüfer çiçeği-21.01.2008

19 Ocak 2008 Cumartesi

gibi...

Ellerim kollarımda bir halsizlik
İçimi sıkan bir heyecan
Müşkülatsız bir düşünce,
Hareketsizlik
Bildiğim bir yoldan gitmenin alışkanlığı
Sonu akıl edemediğin bir zaman.
Mutsuz olmadığın;
Ama mutlu olup olmadığını da sezemediğin,
Hacmimle yerküre arasında bir boşluk,
sırtından beyaz kanatlar takılmış da..
uçmayı öğreniyormuşsun gibi...

18.01.2008 - nilüfer çiçeği


16 Ocak 2008 Çarşamba

HİÇ KİMSEYE KIZMAM BEN!


"Hayır! Hiç kimseye kızmam ben! Hiç kimse o denli önemli bi şey yapamaz ki. İnsanların edimleri önem taşıyorsa senin için, o zaman kızarsın. Benim için böyle bir şey söz konusu olmaktan çıkmıştır artık."

Carlos Castaneda-Yaqui Kızılderililerinin Bilgi Yöntemi Kitabından

9 Ocak 2008 Çarşamba

herşey...



HERŞEY SENDE GİZLİ


Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...

Alıntı

5 Ocak 2008 Cumartesi

OLGUNLUK KRİTERİ

OLGUNLUK KRİTERİ,

Gerçeği kabul etmek, ondan yapıcı biçimde yararlanabilmek, değişikliği kabul etmek, ona uyabilmek,

Gerilim, üzüntü ve korkuların oluşturduğu belirtilere karşı göreli bir Serbestliğe sahip olmak,

Vermekte, almaktan daha fazla tatmin bulmak,

Başka insanlarla sürekli olarak karşılıklı yardıma dayanan bir ilişki kurmak,

İçindeki içgüdüsel düşmanca enerjiyi
yaratıcı ve yapıcı amaçlarda kullanmak, Ve

Sevmek yeteneğidir.

Dr.W.C.MANNİGER-İnsan Mühendisliğinden

3 Ocak 2008 Perşembe


-Eğer yaşamlarımız bir yörüngede devam ediyorsa bunun düz olmadığı ve bu çizgiyi eğip büken güçlerin çoğu zaman bizim normal algılarımızın çok dışında olduğu bir gerçek.
Anne Denton Hayes

RUHLAR TESADÜFÜ SEVER-Yaşanmış Öyküler-Phil Cousineau- Kitabından-