31 Ağustos 2008 Pazar

RAMAZAN GELDİ


En son geçen yıldı uğurlamıştım, bir yıl geçti ve yine geldi ramazan, yıllar öncesi ramazanı yaşarken fikrimde yerleşenler her yıl yüzeye çıkıp beni aynı duygularla çevreliyor.

Tüm aile iftarı beklerkenki birliktelik,


Sahurdaki telaş, uyumak ve uyanmayı unutmak fikri,


İftara çok az kala fırından alınmış üstü çörek otlu çıtır pideler,


Yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmedeki huzur,


Güllaç,


Dua,


Bereket,


Bayrama hazırlık


Ve Bayram


Yaşanılası anlar sunmuş ramazan bize, birliktelik öyle güzel duyumsanıyor ki, genelde iftar yemeği hazırlarken ve yemek esnasında iftar programlarını izliyorum. İl il hangi dakikada iftar yaptığımızdan tutun da dünyanın bir ucunda da aynı olayların cereyan etmesi bana neşe ve sevinç veriyor.


Düşünüyorum bazen bireysel yaşamak mı insanı mutlu ediyor, yoksa koca bir toplum olarak mı? Diye


İşte bu soruyu “Ramazan ayında Topluca Yaşamak daha mutlu ediyor beni” diye cevaplıyorum.


Umarım tüm aylar birlik ve beraberlik içinde yaşarız. Her güzel şeyi paylaşır, her güzelliği birlikte görürüz…


nilüfer çiçeği – 31.08.2008

20 Ağustos 2008 Çarşamba

kendin olmak

Aşağıda kendiniz olmayla ilgili sıralanmış bazı maddeler var. Çok az insan kendini tam olarak bu listede bulacak, ancak size uyduğuna içtenlikle inandığınız maddeleri işaretlerseniz, kendinizi en açık biçimde ortaya koymuş olursunuz.

1. Lehte veya aleyhte olsun her şart altında dengesini korur.

2. Her zaman duygularını kontrol eder.

3. Üstlendiği her şeyde kendine inanır ve güvenir.

4. Hiç kimse ve hiçbir şeyden asla yakınmaz, şikayet etmez.

5. Kimseyi asla karalamaz ve yargılamaz.

6. Her konuda ve herkese karşı açık fikirlidir.

7. Hiç kimse veya hiçbir şeyden korkmaz.

8. İşlerinde amacı belirlidir.

9. Bir görüşü açıklamadan önce olgulara dayandığından emin olur.

10. Irkçı veya dinsel önyargıları yoktur.

11. Her konuda uzman gibi davranmaya çalışmadan her konuda kendi için düşünür.

12. Kendiyle ve insanlıkla barışıktır.

13. Geçmişi inceleyerek gözlerini geleceğe çevirir.

14. Pozitif tutumunu korur.

15. Suçlarken yavaş, bağışlarken hızlıdır.

16. İnsanlar dürüst hatalar yaptığında bunlara izin verir.

17. Başkalarına zarar veren hiçbir işlemden yarar sağlamaz.

18. Tüm zorlukları ve yenilgileri faydaya dönüştürür.

19. Yenilgiye uğradığında, tüm yenilgilerin geçici olduğunu bilir.

20. Hayatta bir temel hedefi vardır ve buna ulaşmakla meşguldür.

21. Amacından ayrı düşecek olursa, bu tecrübeyi analiz ederek bundan yarar kazanır.

22. Hayatı tam olarak olmasını istediği, hep beklediği gibidir.

23. Eksiksiz ve samimi işbirliğiyle kazanmayı kolay bulur.

24. Görünür bir nedeni olsun ya da olmasın, her şeyin olabileceğini bildiği için hayal kırıklığına karşı güçlüdür.

Bu değerlerin dörtte üçüne sahipseniz; kendi hayatını yaşayan, kendi aklının tanıyan, korkusuzca kendisi olan birisi olduğunuzun farkına varmışsınız demektir.


YAPABİLİRİM-MOTİVASYONUN BÜYÜSÜ

HAZIRLAYAN : İlyas BURAK

10 Ağustos 2008 Pazar

DÜŞÜNCEMDEKİ ÇERÇEVE


Parmak kemiklerim inceden sızladı, şarkılardan arta kalmış hatıralardan içimde bir dinginlik gözlerim benden uzaklara takıldı. İçinde büyüttüğün imgeler asla yok olmuyor, bilhassa zaman geçtikçe düşüncelerinizde oluşan çerçeveyi büyütüyorsunuz.

Hafızanızda oluşan dağ manzarasına zaman zaman bulut ekliyor, ara sıra güneş açtırıyorsunuz. İçinde bazen ırmak geçiyor, bazen gece oluyor, bazen gündüz.

Bir parça mutluluk varsa onu eksilten ya da artıran bizleriz.

Kavramlara biz anlam yüklüyoruz, birimiz için soğuk başkasına çok soğuk değil aslında, aynı şeye biz daha çok üzülürüz bir başkası hiç, biz küçük bir davranıştan mutlu oluruz. Bir başkası farkına bile varmaz.

Bu evrende boşluk diye bir şey yok, her şeyin bir yeri ve anlamı var. Ve hiç bir şey tesadüf değil,

İnsan benliğini büyüten yaşanmışlıklar var, insan yaşamadan anlayamayacağı, ne kadar da öğüt dinlese, kitap okusa, kursa gitse anlayamayacağı duyumsamalar.

Zıtlıkların anlam kazandığını insan yaşayarak öğreniyor. Zorladığın görüntüyü elde edemezken, içini ısıtacak bir başka görüntü beliriyor. Görmek için düşünceni özgür bırakman gerekecek belki, vazgeçeceksin olmamışlıkları.

Varlığın da yokluğunda kıymetini bilmek için gelir gider gönüllerimiz, ne oldu? Nasıl oldu? Derken akar hayat, sonra gülümseyerek bakarsın yaşadıklarına iyisiyle kötüsüyle bir ömür akıyordur, ama geçen vakti kayıp saymazsın.


nilüferçiçeği-05.08.2008

4 Ağustos 2008 Pazartesi


Atı nasıl süreceğinizi bilmek yetmez,
nasıl düşmek gerektiğini de bilmelisiniz.

Meksika Atasözü