15 Haziran 2008 Pazar

EFES, MERYEM ANA, ŞİRİNCE

Birbirine mesafe olarak yakın ve bir o kadar farklı ortamlar, Efes'in halk kütüphanesi, Meryem Ana Evinin huzuru ve Şirince Köyünün doğal güzellikleri bir araya gelince multi-vitamin oluyorlar.

Üç günlük 19 Mayıs tatil gezimiz bize sanki çok uzun bir süre ve birçok yer görmüş duygusunu tattırdı.

Seyahat için çok talep olduğundan otobüs bileti bulamayınca trenle seyahate karar verdik। Biraz uzun ama pek de güzel oldu.


Efes gezimizin güzel geçmesinde yanımızda bulunan Veysi Bey'e eşine ve ailesine, aracıyla bizi neşeli ve güvenli bir yolculuğa çıkaran İzmir/Kemalpaşa'lı Mesut Bey'e de ayrıca teşekkür etmeliyim.

İzmir ili Selçuk ilçesi sınırlarında bulunan Efes'in İsa'dan önce 2000 yılından beri var olduğu biliniyor. Hellenistik ve Roma çağlarında en görkemli dönemlerini yaşayan Efes Bizans Çağında tekrar yer değiştirmiş, Bugün gezilen Efes ise, Büyük İskender’in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında kurulmuş.

Celsus kütüphanei MS.135 yılında yapılmış, 15 metre yüksekliğinde tek bir salondan oluşuyor, Ön cephe kolonları arasında yer alan 4 kadın heykeli " Akıl ", " Kader ",İlim " ve " Erdem " öğelerini sembolize etmekte. Bu heykellerin orijinalleri Viyana Müzesi’nde bulunmakta imiş. Parşömen ruloların,kitaplıkta nemden etkilenmemesi için iki tarafı tuğladan örülmüş kapalı raflarda korundukları belirtiliyor.

liman yolu,

Büyük tiyatro,
Küretler caddesinden celsus kitaplığı çok güzel görünüyor.
Yedi Uyurlar; tarihi çağlarda yaşamış, Yamliha, Mekselina, Meslina, Mernuş, Debernuş, Saznuş ve çoban Kefeştatyus isimli yedi gencin başından geçen mucizevî bir olayı anlatır. Yedi Uyurlar mucizesi Kuran’ın 110 ayetten meydana gelen Kehf Suresinde (18.sure) 8 ile 25. ayetleri arasında anlatılır.

Yedi Uyurlar öyküsüne göre, çok tanrılı dinin hüküm sürdüğü kentte yedi genç adam Hıristiyanlığa ve tek tanrıya inanmışlar. O sırada yöreyi yöneten zalim kral tebasının tüm dinsel özgürlüğünü sıkı kontrol altına almış, bu baskıdan kurtulmak için çare arayan gençler bir mağaraya sığınmışlar, orada uykuya dalmışlar ve 309 yıl uyumuşlar, günümüzde yedi gencin mezarı Efes antik kentinin dışında doğuya doğru sapan yolun sonunda bulunmakta.
İzmir ili Selçuk ilçesine 9 km. uzaklıkta, 420 m. yükseklikteki Bülbül Dağı üzerinde bulunan Meryem Ana Kilisesi ve evi ;
Hz. İsa’nın ölümünden sonra Aziz Jean tarafından Hz. Meryem’in buraya getirildiğine inanılmış,
Papa 23.Johannes 1961 yılında burasını bir haç yeri olarak ilan etmiş.

Yolumuz Şirince Köyüne de uğradı Önceleri adı Çirkince denmiş ama bence Şirince;

İzmir/Selçuk'a 8 km.uzaklıkta bulunan bu rum köyü 1923'te Türk-Yunanistan nüfus mübadelesi sonucu bir Türk köyü haline gelmiş, zeytin, üzüm ve incir yoğun bir şekilde üretilmekte ve işlenmekte. Köyden aldığımız taş sıkma sızma zeytinyağı sabah kahvaltısı için çok lezzetli ve hafif.


Bu arada unutmadan Selçuk'tan Kuşadasına yönelen yolda Emekli Öğretmen Ayhan Çetin ve Eşinin hazırladıkları Maket köyü belirtmeden geçemeyeceğim. Eğer yolunuz Selçuk'a düşerse mutlaka ziyaret edin. İncelikle hazırlanmış maketlerin bahçeden başlayarak ve en inceleri (kapalı ortamdaki) minyatür köy hayatı canlandırmaları muhteşem. Maket Köy hakkında bilgi alayım derken Sayın Muzaffer CELLEK'in blogunda çok güzel bir yazısına ulaştım. Kendisini de kutluyorum. Maket Köy ile ilgili yazısını okursanız maket köyü canlı bir şekilde anlattığını göreceksiniz. http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=56265

Bornova'da açılan alış veriş merkezi forum Bornova açık bir alana kurulmuş ve mağazalar tek katlı olarak hazırlanmış, hem rahat geziliyor, hem de oluşturulmuş minik havuzların kenarında serinleyebiliyorsunuz.

Gelinciklerle süslü tren yolumuzdan dönerken birçok yer gezmiş olmamıza rağmen, yorgunlumuz az oldu. Bunda gördüğümüz yerlere olan merakımız etkili diye düşünüyorum. Bir dahaki gezide görüşmek üzere...

21 Mayıs 2008
nilüferçiçeği

Hiç yorum yok: