7 Ekim 2007 Pazar

AT PAZARI !



Pazar pazar ama at nerede demeyin. Geçmişini çok fazla bilmesem de şu anda orada ne at var ne de bir hayvan. Biraz aşağıda da samanpazarı var. Yıllar önce belki satılan ürünlere verilen isim şimdi semt ismi olarak kalmış.

Yıllardır da Ankara Kalesi'nin hemen altındaki bu sevimli yerde binbir çeşit bakliyat ürünleri alıcısıyla buluşmakta.

Ankara'lı olup da Ankara'yı cidden sevenlerin zaman zaman uğradıkları bu mekanda hem nostalji yapıyor, hem alış-veriş yapıyorsunuz.

Üstelik ürünlerin en tazesini uygun fiyata bulmak mümkün. Eh bir de yıllardır gidip geliyorsanız esnaf sizi tanıyor da. Sanki kırk yıllık ahbapları gelmiş gibi davranıyorlar. Dedelerin yıllardır alış-veriş yaptıkları mekana şimdi torunlar geliyor.

Esnaf abi çağırıyor yeni müşterisini karşısına "gel bakalım diyor. sen ilerde büyüyünce pirinci, mercimeği, bulguru nereden alacaksın? Ufaklık biraz düşündükten sonra aklından "market" demek geçse de, gülümseyerek işaret parmağıyla esnaf abisini gösteriyor.

" Demek bana geleceksin, O zaman senin gönlünü almak lazım, burdan ne istersen al ye" demeye kalmıyor. Bizim ufaklık dalıyor otantik çuvalların arasına bir bir elliyor tüm bakliyata, dokunmak demek anlamak demek onun için , bunun için seviyor pazarı. Kırmızı mercimeğin minik toplarını hissediyor minik parmak uçlarında, pirinci avuçlayıp parmak aralarından akıtıyor, hele bir de hemen ağza atılıp yenilenler var, onları da es geçmeden kuru kayısı, hurma, fındık, fıstık, cevizin de bir tadına bakıyor.

Onun bu kıpır kıpır yaramaz sevimliliğini gören bir müşteri yaklaşıyor, tam da herşeyi incelemeyi bitirmişken çıtır leblebiyi soruyor ufaklığa, bizimki bilmem dercesine omuzlarını kaldırıyor. Amcası ona çıtır leblebiyi gösteriyor. Bildiğimiz leblebinin üzeri sosla kaplanmış ve değişik bir tat olmuş. Aklına takılıyor bizimkinin; "BEN ÇITIR LEBLEBİ İSTİYORUM."diyor,

Esnaf amca patlatıyor kahkahayı, hah diyor müşteri oldu şimdi BİZİM MÜŞTERİ . Bir bayram torbasına koyuyor çıtır leblebiyi, satmıyor geleceğin müşterisine Hediye ediyor.
"Benim müşterilerim sadıktır, hep gelirler, burası onlarla şenlenir, sen de büyüyecek bir yuva sahibi olunca diyeceksin ki; gel hanım yeni mahsül çıkmıştır şimdi Ekim'in 10'unu geçtik. Gidelim hem Ankara'nın sıcak mekanlarını bir dolaşalım bir de alış verişimizi yapalım,"

Bizimki gülümsüyor esnafa ve aldıklarımızla dönüyoruz eve...




Eger siz de hem Ankara Kale'sini gezmek dönerken de yeni mahsül ürün almak istiyorsanız bu mekan tam size göre. Gezmeniz dileğiyle...





Hiç yorum yok: