10 Aralık 2007 Pazartesi

ÖZGÜRLÜĞÜM BENDE KALSIN



İyiyi kötüyü kendim seçebilmeliyim, kimse benim yerime karar vermemeli, hatta fikrini bile söylememeli, her varlığın özgür alanı olmalı ve o özgür alana saygı duymalı herkes.

İstemiyorsam istemiyorum demeliyim, üzüldüysem üzüldüm, mutluysam mutluyum demeliyim.

Bana yakıştırılanı seçmek zorunda değilim, beni mutlu edeni seçmeliyim. Bu herkes için geçerli. Belki bizi sıradanlıktan da korur. Herkes aynı bilindik düzeni yaşarsa ne farkımız kalır birbirimizden. Bir yelpaze görevini yapabilmek için tüm parçalarına ihtiyaç duyar. Her parçası ayrı renk bir yelpaze düşünün, her biri birbirinden renkli, ama birbirinden ayrı değil, birbirleriyle tutunmuşlukları hepsinin faydasına, ne muhteşem bir görüntü, ve ne faydalı bir iş.

Değişik olma fikri birçoğumuza aykırı gelir, ama ben uzun zamandır, farklı olanı aynı olanlardan daha çok seviyorum. Kendinden olduğu için,

Toplum yargıları vardır, aynı kuralları uygular, aynı evet'lere evet der, kendine benzemeyenleri kendinden saymazlar. Birlikte hareket eden, aynı hayatı paylaşan, aynı yollardan geçen ve birbirinin benzeri hayatları yaşayan.

Değişim rüzgarı insanların üzerine soğuk eser çoğunlukla, tedirgin olur insanlar yeniliklerden, düzenlerinin bozulmasından, gelenin gideni aratmasından,

Korkularımız olmasa ne umulmadık yenilikler yaparız kim bilir. Sınırları kendimiz çizip, sonra da bu sınırlardan çıkamadığımızdan yakınırız, bir an da durup sormayız kendimize bu sınırlar nedir, nerden geldi diye.

İnsan yeniliklerin, farklılıkların peşine düştümü bir defa, aklından o sınırdan bir an önce çıkmak, bütün bilinmedik farklılıkları keşfedip hayatına uygulamak istiyor. Ne kadar içten ve doğal bir istek.

Gelin kendi çizdiğimiz sınırları silelim şimdi. Tamamen de kuraldışı yaşamak değil dileğim, yalnız beynimizin içindeki sınırlamalara dur demek.

Hani bir söz vardır. "Yaşamak için yemek mi?, Yemek için yaşamak mı?" Yaşamak için yemeyi seçersek, bence bu dünyadan çoğunu almak bencilliği yerine, yeteri kadarını almak ve kalanını vermek fiili gerçekleşecek.

Düşüncelerdeki sınırları sildik, az ile mutlu olmayı öğrendik, eee ne kaldı o zaman yapacak.

Elbette yeni fikirler ve yeni fikirleri hayata geçirmek. Bu ihtiyacımız olmadığı halde bazı eşyalarımızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak fikri olabilir, bir gün yaşlılar yurdunu ziyaret olabilir. Bir gün ördüğümüz bir atkıyı kimsesiz bir çocuğun boynuna dolamak olabilir. Bir düşününce yapabileceğimiz olumlu onlarca iş var.

Hadi ne duruyoruz başlayıverelim sevdiğimiz bir işin ucundan...

Mutlulukla kalın,


Hiç yorum yok: